konkordatomali açıdan zor durumda olan firmalarla yapılan iflas anlaşmasına verilen isimdir. ülkemizde konkordato ilan eden firmalar aklıma olanları yazayım zira bunlar basından öğrendiğimiz büyük firmalar olduğundan biliyoruz. yoksa yüzlerce firma varmış eden maalesef. Okan Kurt'un avukatı, Martaş Şirketler Grubu'nun konkordato ilan etmesiyle ilgili "Müvekkillerim konkordato süresince tüm borçlarını yapılandırarak, ödeme kabiliyeti ve niyetindedir" dedi. Borçlarından dolayı evine haciz gelen ve şarkıcı eşi Demet Akalın'dan boşanan Okan Kurt'un aile şirketi dün konkordato ilan etmişti. Konkordatoİlan Eden Borçluya Takip Yapma Yasağının İstisnalarından Biri Olarak İşçilik Alacakları admin 2021-08-13T15:49:46+03:00 İcra İflas Kanununda düzenlenen konkordato kurumu zor durumda kalarak borçlarını ödeyemeyen tekrar ticari hayata geri dönebilme potansiyeli olan şirketlere iflas yoluna gitmeden önce son bir ülkemizdeyaşanan faiz artışları ve döviz kurlarındaki dalgalanma ve altın fiyatlarındaki artışla birlikte bazı şirketler nakit sıkışıklığı çekince kanuni hakları olan konkordato başvurusunda bulundu.bu konuda resmi açıklamayı da sanayi bakanımız ruhsar pekcan yaptı ve toplamda 356 firmanın konkordato başvurusunda Bu kapsamda, alacakların borçlu lehine vazgeçilen kısmı, değersiz alacak niteliğini kazanacak ve değersiz alacak ile bu alacağa isabet eden karşılık, konkordatonun tasdiki kararının ilan edildiği (bağlayıcı hale geldiği) hesap dönemi itibariyle 213 sayılı Kanunun 322 nci maddesi hükmüne uygun olarak yok edilecektir. Ankara Ticaret Odası Başkanı konkordato ilan eden firmaların devlet tarafından el konulması gerektiğini söyledi. Sonrasında ise piyasalara olan tüm borçların devlet nezdinde ödenmesini talep etti. Bu sayede piyasadaki diğer şirketlerin ödeme almama gibi bir durumu olmayacak diye konuşan Baran, aksi durumda sıkıntıların çok 6E0F. Birçok şirket konkordato başvurusunda bulunuyor. Başvuranlar arasında inşaat şirketleri de yer alıyor. İnşaat şirketlerinin konkordato ilan etmesi halinde evini teslim alamayan binlerce kişi ne yapacağını bilememenin şaşkınlığını yaşıyor. Peki tüketici ne yapmalı? İşte ayrıntılar... Firma konkordato ilan ettiğinde, tüketicilerin vakit kaybetmeden konkordato komiserliğine başvuruda bulunması gerekiyor. Böylece alacaklılar listesine girerek, alacağını tahsil etmek için sırasını bekleyecek. Noter huzurunda taşınmaz sözleşmesi olmayan tüketiciler ödedikleri parayı talep edebilir. Ancak noter huzurunda taşınmaz sözleşmesi olanlar satın aldıkları evi talep etme hakkına sahip. Eğer konkordato ilan eden firma bu süreç sonunda iflas ederse, alacaklılar, toplam alacaklılar içindeki yüzdelik payı oranında hak talep FİRMALARININ MAĞDURLARI YÜZ BİNLERİ BULABİLİRTürkiye genelinde binlerce lisanslı ya da lisanssız müteahhit bulunuyor. Konkordato ilan eden şirketler arasında en çok inşaat sektöründe faaliyet gösterenler dikkat çekiyor. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, “Son 6 aya baktığımızda ülkemizde inşaat sektöründe bir durgunluk baş gösterdi. Bunun arkasından büyük firmaların konkordato ilan ettiğini görüyoruz” PROJE SATIŞLARI MAĞDUR EDİYORProje maketi üzerinde satışı yapılan ve tamamlanmayan, tüketicilere teslim edilmeyen inşaat projelerinde binlerce insan mağdur oluyor. Uzmanlara göre bu konuda mağdur kişi sayısı yüz binleri bulabilir. Ancak asıl mağduriyet bir inşaat firmasının konkordato ilan etmesinden kaynaklanmıyor. Maket proje üzerinde taşınmaz satın alan tüketicilerin asıl mağdur olduğu konu satış sözleşmelerinin noter huzurunda ya da tapu dairesinden yapılmamasından kaynaklanıyor. Noter huzurunda yapılmayan konut satış sözleşmeleri kanunen “Adi Sözleşme” olarak tabir ediliyor. Bu nedenle firma konkordato ilan ettiği zaman taşınmazı satın alan kişilerin sözleşmeleri, taşınmazdan hak talep etmelerini engelliyor. Mağdurlar firmadan sadece ödeme yaptığı meblağı talep edebiliyor. Ancak satış sözleşmesinin noter huzurunda tapu dairesinde yapılması durumunda, taşınmazı alanlar ödemesini yaptığını mülk üzerinden hak talep AYKIRIUzmanlar, bir çok firmanın proje maketi üzerinden satış yaptıklarında, tüketicileri adi sözleşme yapmaya yönlendirdiklerini ve bunun tüketici kanununa aykırı olduğu uyarısında bulunuyor. Konuyu değerlendiren Gayrimenkul Hukuku uzmanı Avukat Gürsel Devrim İyim, “Noterde yapılmayan, adi biçimde yapılmış taşınmaz sözleşmeleriyle karşılaşıyoruz. Bunu özellikle büyük firmalar yapıyor. Noter masrafından kaçınmak için’ diyorlar. Oysa noterde yapılmayan taşınmaz vaadi satış sözleşmesi geçerli değildir. Size çok kısıtlı istisnalar dışında taşınmazın devri hakkını doğurmaz. Bir istisnası var; taşınmaz bana adi bir şekilde satıldı. Ben orada yaşamaya başladım. Bu durumda tapunun bana verilmesi için dava açabiliyorum. Eğer noterde yapılan bir sözleşme yoksa, ev aldım ya da taşınmaz aldım’ sanıyorsunuz ama aldığınız hiçbir şey yoktur. Yaptığınız işlem geçersizdir. Siz yalnızca belgede ödediğiniz para belli ise onu talep edebilirsiniz. Ekonomik taleptir bu ve buna çok dikkat edilmesi gerekir. Noterde yapılmayan taşınmaza ait işlemler geçersizdir. Sadece ekonomik talepte bulunma hakkına sahip oluyorsunuz. Ama sizin amacınız çok farklıydı, amacınız bir ev almaktı. Yapılan işlemin noterde yapılıp, yapılmadığı önem arz ediyor. Çok çok büyük şirketler adi sözleşme yapıyorlar. Kağıda yazmış, imza atmış, kendi aralarında yapmışlar satışı” şeklinde konuştu.“KURALLARA UYULMUŞ OLSA MAKETTEN KONUT SATIN ALIP BİR TEK KİŞİ MAĞDUR OLMAZ”Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, 2014 yılında çıkan 652 sayılı Tüketici Kanunu’na dikkat çekerek, “Bu kurallara uyulmuş olsa maketten konut satın alıp bir tek kişi mağdur olmaz. Mümkün değil çünkü bu kanun 40. maddesi ve devamındaki maddelerde satışın nasıl yapılacağı, sözleşmenin nasıl olacağı ne şekilde teminata bağlanacağı açık açık yazıyor. Adi sözleşme yani noter veya tapu dışında yapılan ön ödemeli konut satışı yasak, kanuna aykırı. Bakanlığa ihbar edildiği takdirde ciddi para cezaları ve yaptırımlarla karşı karşıya kalırlar. Ayrıca kanuna aykırı sözleşmelerle tüketicinin mağduriyetine sebep olan müteahhit firmanın yetkilileri de dolandırıcılıktan yargılanabilirler” Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu“NE ÜZERİNE İPOTEK GELEBİLİR, NE DE HACİZ GELEBİLİR”Ağaoğlu, “Bir maket, bir proje ve bir de müteahhidin antetli kağıdı ile olmaz bu iş. Olması gereken şekli; notere gidilecek, düzenleme suretiyle yapılacak, tapuya verilmiş olan belediyeden onaylı inşaat projesinde hangi kattan, hangi daireyi aldığına dair noter belgesi işlenecek. Ondan sonra ne üzerine ipotek gelebilir, ne de haciz gelebilir. Çünkü o daire artık tüketicinindir. Tüketicinin bugün mağdur olmasının temelinde yatan sebep tüketici kanunun ön gördüğü şartların yerine getirilmeden sözleşmelerin yapılması. Burada biz tüketici örgütleri de sorumluyuz. Tüketicileri yeterince bilinçlendiremedik. Açık ve net söylüyorum bu şekilde satış yapmak yasak. Şirketin antetli kağıdıyla konut satışı olmaz. Bitmemiş konutların satışı mutlaka noterden yapılacak, noter harcı da kaldırıldı, engel değil veya tapuya gidilecek. Noterden yapıldıysa tapuya şerh düşüldüğünde artık o tüketici garantidedir. Konut satışları bu yöntemlerle yani hukuka aykırı şekilde yapılıyorsa mağdurlar yüz binlerle ifade edilecektir” şeklinde BİNİN ÜZERİNDE MAĞDUREsenyurt’ta bulunan bir projeden daire alan mağdurlar ise alacaklarına karşı çözüm arıyor. 5 binin üzerinde mağdurun bulunduğu projede yine adi sözleşme yapıldığı dikkat çekiyor. Mağdurların çok azı noter satışı yaptığını dile getiriyor. Sözleşmelerinin noter mi yoksa firma sözleşmesi olduğundan bile haberi olmayanlar bulunuyor. Mağdurlar sık sık tamamlanmamış inşaata giderek teslim edilmeyen evlerine bakıyorlar. Mağdurlar haklarını tek tek mahkemede ararken, sosyal medya üzerinde iletişim kurarak birlikte çözüm arıyor ve birbirlerine destek oluyorlar.“GEREĞİNDEN FAZLA İNŞAAT YAPTIK”İnşaat sektörünün yaşadığı dar boğazı anlatan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Başkanı Nusret Suna, “Son 6 aya baktığımızda ülkemizde inşaat sektöründe bir durgunluk baş gösterdi. Bunun arkasından büyük firmaların konkordato ilan ettiğini görüyoruz. Ama iş bununla bitmiyor. Bunun yanında yüzlerce de bireysel inşaat firmaları, yap-sat müteahhitliği yapan firmalarda da kapanmalar var. Kamu işleri yapan müteahhit firmalarında işten çıkarmalar devam ediyor. İnşaatlar durmuş vaziyette. Dileriz ki bu durgunluk fazla uzun sürmez, kısa sürede bunu atlatırız’ diye düşünüyorum. Biz gereğinden fazla inşaat yaptık. Bu bir plan dahilinde değildi. En büyük sıkıntı bu” dedi.“İSTANBUL’UN KONUT SAYISININ YÜZDE 30-40’I İHTİYAÇTAN FAZLA”Suna, “İnşaat kalemlerimizden bazıları da ithal malzemelerden oluşur. Ülkemizde kendi ürettiğimiz demir yetersiz olduğu için ithal ediliyor ve inşaatların temel malzemesi bu. Döviz fiyatlarındaki aşırı dalgalanma inşaat maliyetlerini de etkiliyor. Vitrifiye malzemeleri, boya malzemeleri ithal ürünler. Bunların bütününe baktığımız zaman konut inşaatlarında malzemenin yüzde 30’u ithaldir. Bu yüzde 30’luk ithal malzemede dövize bağlı olduğu için yüzde 15-20 civarında maliyet artışı yaşandı” şeklinde Suna, Türkiye genelinde konut fazlası olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye geneline baktığımız zaman milyon mertebesinde ihtiyaçtan fazla konut var. İstanbul’a baktığımız zamanda da, İstanbul’un şu andaki konut sayısının yüzde 30-40’ı ihtiyaçtan fazla. Muazzam derecede satılığa çıkarılmış boş duran konut NEDİR?İcra ve İflas Kanunu’nun 285-309. maddeleri arasında düzenlenmiş olan konkordato, Şubat ayında TBMM’de kabul edilerek Mart’ta Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile yeni bir yapıya dönüştürüldü. Bu değişiklikle, bünyesinde pek çok sorunu barındıran iflasın ertelenmesi düzeni yerine konkordato düzeni getirildi. Konkordato uzun süredir var olmasına rağmen Şubat’ta yapılan değişiklikler ile daha pratik ve uygulanabilir hale getirildi. Konkordato aslında, finansal yapısı önemli ölçüde bozulan iyi niyetli ve dürüst borçlu işletmeler ile kooperatifleri korumayı amaçlayan bir düzenleme. Ancak, piyasadaki borç ödeme sıkıntısı firmaları ister istemez konkordatoya yönlendiriyor. Kendi kusuru olmaksızın mali durumu bozulmuş olan bir borçlunun alacaklıları ile yaptığı bir borç ödeme göre, borçlu kalan borçlarını bir plan dahilinde ödemeyi kabul ediyor. Borçlunun mevcut alacaklarının en az yüzde 50’sinin borçlarını karşılayacak durumda olması gerekiyor. Konkordato için İcra Hukuk Mahkemesi’ne yapılan başvuru, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin onayı ile geçerlilik kazanıyor. Onaylanmadığı sürece konkordato süreci başlamıyor. İlk olarak firmaya 3 aylık ön süre tanınıyor. Ardında bu süre bir yıla uzatılıyor. Ancak konkordato sürecinde borçlu alacaklılara ödeme yapamazsa iflas süreci Kenarlı / DHA Türkiye genelinde ve Bursa'da Ağustos ayından itibaren çok sayıda firma konkordato ilan etti. Bursa'da daha önce konkordato ilan eden Sed Yol İnşaat, Miray Tünel Yapı İnşaat, Pelori Perde, Cüneyt Güzelbakan, Bosse Mobilya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Cappor Mobilya Aksesuarları, Can Grup Mobilya Aksesuarları, NDY Akaryakıt, Adek Mobilya ve Erteks Tekstil'e yenileri eklendi. Bunların arasında Bursa'nın önemli firmaları Umi İnşaat, Saydam Tekstil ve Destek Otomotiv de var. İşte Bursa'da yeni konkordato ilan eden firmalar Destek Otomotiv Yan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Saydam Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi. Altıniş Proje Müşavirlik İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi El Emeği İnşaat İç Mimarlık Mobilya Sanayi Ticaret Anonim Şirketi KONKORDATO NEDİR? Konkordato, şirketlerin borçlarının yeniden yapılandırılması için başvurdukları hukuki bir yöntem. Mali durumu bozulmuş olan borçlunun, borçlarını belli bir oranda ve vadede ödemesine ilişkin alacaklıları ile yaptığı ve mahkemece onaylanan bir anlaşma niteliği taşıyor. Konkordato ilan eden firmalar için başvurusu kabul edilen şirketlerde alacaklılar haciz işlemi yapamıyor, bankalar kredilerini isteyemiyor, bu dönemde bankalara ne ana para ne de faiz ödeniyor, ipotekler satışa çıkarılamıyor yani devlet geçici koruma sağlamış oluyor. İnegöl Online mobil uygulaması güncellendi TIKLA HABERLER CEBİNE GELSİN DHA’dan Gülseli Kenarlı’nın haberine göre;Firma konkordato ilan ettiğinde, tüketicilerin vakit kaybetmeden konkordato komiserliğine başvuruda bulunması gerekiyor. Böylece alacaklılar listesine girerek, alacağını tahsil etmek için sırasını bekleyecek. Noter huzurunda taşınmaz sözleşmesi olmayan tüketiciler ödedikleri parayı talep edebilir. Ancak noter huzurunda taşınmaz sözleşmesi olanlar satın aldıkları evi talep etme hakkına sahip. Eğer konkordato ilan eden firma bu süreç sonunda iflas ederse, alacaklılar, toplam alacaklılar içindeki yüzdelik payı oranında hak talep FİRMALARININ MAĞDURLARI YÜZ BİNLERİ BULABİLİRMAKET PROJE SATIŞLARI MAĞDUR EDİYORHUKUKA AYKIRI“KURALLARA UYULMUŞ OLSA MAKETTEN KONUT SATIN ALIP BİR TEK KİŞİ MAĞDUR OLMAZ”“NE ÜZERİNE İPOTEK GELEBİLİR, NE DE HACİZ GELEBİLİR”5 BİNİN ÜZERİNDE MAĞDUR“GEREĞİNDEN FAZLA İNŞAAT YAPTIK”“İSTANBUL’UN KONUT SAYISININ YÜZDE 30-40’I İHTİYAÇTAN FAZLA”Abone Listemize Kaydolun inşaPORT Mail AboneliğiİNŞAAT FİRMALARININ MAĞDURLARI YÜZ BİNLERİ BULABİLİRTürkiye genelinde binlerce lisanslı ya da lisanssız müteahhit bulunuyor. Konkordato ilan eden şirketler arasında en çok inşaat sektöründe faaliyet gösterenler dikkat çekiyor. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, “Son 6 aya baktığımızda ülkemizde inşaat sektöründe bir durgunluk baş gösterdi. Bunun arkasından büyük firmaların konkordato ilan ettiğini görüyoruz” PROJE SATIŞLARI MAĞDUR EDİYORProje maketi üzerinde satışı yapılan ve tamamlanmayan, tüketicilere teslim edilmeyen inşaat projelerinde binlerce insan mağdur oluyor. Uzmanlara göre bu konuda mağdur kişi sayısı yüz binleri bulabilir. Ancak asıl mağduriyet bir inşaat firmasının konkordato ilan etmesinden kaynaklanmıyor. Maket proje üzerinde taşınmaz satın alan tüketicilerin asıl mağdur olduğu konu satış sözleşmelerinin noter huzurunda ya da tapu dairesinden yapılmamasından kaynaklanıyor. Noter huzurunda yapılmayan konut satış sözleşmeleri kanunen “Adi Sözleşme” olarak tabir ediliyor. Bu nedenle firma konkordato ilan ettiği zaman taşınmazı satın alan kişilerin sözleşmeleri, taşınmazdan hak talep etmelerini engelliyor. Mağdurlar firmadan sadece ödeme yaptığı meblağı talep edebiliyor. Ancak satış sözleşmesinin noter huzurunda tapu dairesinde yapılması durumunda, taşınmazı alanlar ödemesini yaptığını mülk üzerinden hak talep AYKIRIUzmanlar, bir çok firmanın proje maketi üzerinden satış yaptıklarında, tüketicileri adi sözleşme yapmaya yönlendirdiklerini ve bunun tüketici kanununa aykırı olduğu uyarısında bulunuyor. Konuyu değerlendiren Gayrimenkul Hukuku uzmanı Avukat Gürsel Devrim İyim, “Noterde yapılmayan, adi biçimde yapılmış taşınmaz sözleşmeleriyle karşılaşıyoruz. Bunu özellikle büyük firmalar yapıyor. Noter masrafından kaçınmak için’ diyorlar. Oysa noterde yapılmayan taşınmaz vaadi satış sözleşmesi geçerli değildir. Size çok kısıtlı istisnalar dışında taşınmazın devri hakkını doğurmaz. Bir istisnası var; taşınmaz bana adi bir şekilde satıldı. Ben orada yaşamaya başladım. Bu durumda tapunun bana verilmesi için dava açabiliyorum. Eğer noterde yapılan bir sözleşme yoksa, ev aldım ya da taşınmaz aldım’ sanıyorsunuz ama aldığınız hiçbir şey yoktur. Yaptığınız işlem geçersizdir. Siz yalnızca belgede ödediğiniz para belli ise onu talep edebilirsiniz. Ekonomik taleptir bu ve buna çok dikkat edilmesi gerekir. Noterde yapılmayan taşınmaza ait işlemler geçersizdir. Sadece ekonomik talepte bulunma hakkına sahip oluyorsunuz. Ama sizin amacınız çok farklıydı, amacınız bir ev almaktı. Yapılan işlemin noterde yapılıp, yapılmadığı önem arz ediyor. Çok çok büyük şirketler adi sözleşme yapıyorlar. Kağıda yazmış, imza atmış, kendi aralarında yapmışlar satışı” şeklinde konuştu.“KURALLARA UYULMUŞ OLSA MAKETTEN KONUT SATIN ALIP BİR TEK KİŞİ MAĞDUR OLMAZ”Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, 2014 yılında çıkan 652 sayılı Tüketici Kanunu’na dikkat çekerek, “Bu kurallara uyulmuş olsa maketten konut satın alıp bir tek kişi mağdur olmaz. Mümkün değil çünkü bu kanun 40. maddesi ve devamındaki maddelerde satışın nasıl yapılacağı, sözleşmenin nasıl olacağı ne şekilde teminata bağlanacağı açık açık yazıyor. Adi sözleşme yani noter veya tapu dışında yapılan ön ödemeli konut satışı yasak, kanuna aykırı. Bakanlığa ihbar edildiği takdirde ciddi para cezaları ve yaptırımlarla karşı karşıya kalırlar. Ayrıca kanuna aykırı sözleşmelerle tüketicinin mağduriyetine sebep olan müteahhit firmanın yetkilileri de dolandırıcılıktan yargılanabilirler” dedi.“NE ÜZERİNE İPOTEK GELEBİLİR, NE DE HACİZ GELEBİLİR”Ağaoğlu, “Bir maket, bir proje ve bir de müteahhidin antetli kağıdı ile olmaz bu iş. Olması gereken şekli; notere gidilecek, düzenleme suretiyle yapılacak, tapuya verilmiş olan belediyeden onaylı inşaat projesinde hangi kattan, hangi daireyi aldığına dair noter belgesi işlenecek. Ondan sonra ne üzerine ipotek gelebilir, ne de haciz gelebilir. Çünkü o daire artık tüketicinindir. Tüketicinin bugün mağdur olmasının temelinde yatan sebep tüketici kanunun ön gördüğü şartların yerine getirilmeden sözleşmelerin yapılması. Burada biz tüketici örgütleri de sorumluyuz. Tüketicileri yeterince bilinçlendiremedik. Açık ve net söylüyorum bu şekilde satış yapmak yasak. Şirketin antetli kağıdıyla konut satışı olmaz. Bitmemiş konutların satışı mutlaka noterden yapılacak, noter harcı da kaldırıldı, engel değil veya tapuya gidilecek. Noterden yapıldıysa tapuya şerh düşüldüğünde artık o tüketici garantidedir. Konut satışları bu yöntemlerle yani hukuka aykırı şekilde yapılıyorsa mağdurlar yüz binlerle ifade edilecektir” şeklinde BİNİN ÜZERİNDE MAĞDUREsenyurt’ta bulunan bir projeden daire alan mağdurlar ise alacaklarına karşı çözüm arıyor. 5 binin üzerinde mağdurun bulunduğu projede yine adi sözleşme yapıldığı dikkat çekiyor. Mağdurların çok azı noter satışı yaptığını dile getiriyor. Sözleşmelerinin noter mi yoksa firma sözleşmesi olduğundan bile haberi olmayanlar bulunuyor. Mağdurlar sık sık tamamlanmamış inşaata giderek teslim edilmeyen evlerine bakıyorlar. Mağdurlar haklarını tek tek mahkemede ararken, sosyal medya üzerinde iletişim kurarak birlikte çözüm arıyor ve birbirlerine destek oluyorlar.“GEREĞİNDEN FAZLA İNŞAAT YAPTIK”İnşaat sektörünün yaşadığı dar boğazı anlatan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Başkanı Nusret Suna, “Son 6 aya baktığımızda ülkemizde inşaat sektöründe bir durgunluk baş gösterdi. Bunun arkasından büyük firmaların konkordato ilan ettiğini görüyoruz. Ama iş bununla bitmiyor. Bunun yanında yüzlerce de bireysel inşaat firmaları, yap-sat müteahhitliği yapan firmalarda da kapanmalar var. Kamu işleri yapan müteahhit firmalarında işten çıkarmalar devam ediyor. İnşaatlar durmuş vaziyette. Dileriz ki bu durgunluk fazla uzun sürmez, kısa sürede bunu atlatırız’ diye düşünüyorum. Biz gereğinden fazla inşaat yaptık. Bu bir plan dahilinde değildi. En büyük sıkıntı bu” dedi.“İSTANBUL’UN KONUT SAYISININ YÜZDE 30-40’I İHTİYAÇTAN FAZLA”Suna, “İnşaat kalemlerimizden bazıları da ithal malzemelerden oluşur. Ülkemizde kendi ürettiğimiz demir yetersiz olduğu için ithal ediliyor ve inşaatların temel malzemesi bu. Döviz fiyatlarındaki aşırı dalgalanma inşaat maliyetlerini de etkiliyor. Vitrifiye malzemeleri, boya malzemeleri ithal ürünler. Bunların bütününe baktığımız zaman konut inşaatlarında malzemenin yüzde 30’u ithaldir. Bu yüzde 30’luk ithal malzemede dövize bağlı olduğu için yüzde 15-20 civarında maliyet artışı yaşandı” şeklinde Suna, Türkiye genelinde konut fazlası olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye geneline baktığımız zaman milyon mertebesinde ihtiyaçtan fazla konut var. İstanbul’a baktığımız zamanda da, İstanbul’un şu andaki konut sayısının yüzde 30-40’ı ihtiyaçtan fazla. Muazzam derecede satılığa çıkarılmış boş duran konut var” Listemize Kaydolun inşaPORT Mail AboneliğiPosta listemize abone olun ve e-posta gelen kutunuzda ilginç şeyler ve güncellemeler alın. Abone olduğunuz için teşekkür şeyler yanlış gitti. Son dönemde konkordato ilan eden şirket sayısı hızla artarken uygulamanın amacının dışına çıkıp çıkmadığı tartışılmaya başlandı. AK Parti Ankara Milletvekili Barış Aydın, ekonomideki sıkıntıları bahane edip mali yükümlülüklerinden kaçmak amacıyla konkordato ilan edip fırsatçılık yapan firmalar hakkında önlem alınacağını bildirdi. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, "Konkordato tefecileri…" başlıklı yazısında konuyu ele aldı. İşte Sarıkaya'nın yazısı Konkordato tefecileri… Ekonomik krizle birlikte şirketler ardı ardına konkordato istemeye başlayınca anlam verememiştim. Ekonomik kırılganlıkları yüksek şirket sayısının bu denli fazla olmasına anlam verememiştim. İş adamı bir tanıdığım dün isyan eden, biraz da ciğeri yanmış ses tonuyla arayıp başından geçenleri anlattığında farkına vardım… Sohbetine, “A kişisini ve onun B şirketini biliyorsun değil mi?” diye başladı. “A…” kişisinin adını bildiğimi, ancak “B” diye bir şirketi olduğunu kendisinden duyduğumu belirttim. O ana kadar baskıladığı öfke kopuşu da o andan itibaren geldi “A isimli bu şahsın olması nedeniyle bir süredir B şirketine mal veriyorduk. Nasıl olsa kocaman A kişisiydi. Bugün mahkemeden kağıt geldi, bu kişi B şirketi hakkında konkordato kararı aldırmış…” Mahkeme kağıdında, B şirketinden olan alacağının nasıl bir planla ödeneceğinin yazdığını da belirtti. Sesi titredi, bildiği ne kadar küfür varsa her bir cümlenin başına koyup devam etti “Bana diyor ki, 9 ayı ödemesiz, 19 taksitle sana olan borcunu ödeyecek…’ Böyle bir yapılandırma mı olur? Bu kadar sürede bana ödeyeceği yerde bankaya aylık vadeyle verse, benim paramdan kazandığı faizle benim taksiti öder…” İTİRAZ DAHA KÖTÜ Neden itiraz etmediğini sordum… “Etsem durum daha kötü…” deyip o süreci de anlattı “Ben itiraz edersem konkordato olmuyormuş; her gün benim gibi B şirketinden alacağı olanların avukatları arıyor. Hepsi de Senin adına alacağını takip ederiz’ diyor. Eğer konkordato olmazsa bu kez iflasa gidermiş; O zaman alacağını da yıllar boyu alamazsın’ diye beni iknaya zorluyor… Konkordatoyu kabul ettim. Şimdi bir mühlet belirlemişler, o sürede bir komiser görev alıp borç yapılanmasını gözetecekmiş…” Sözünü ettiği A…’ kişisinin varlıklı aile olduğunu, başka şirketlerinin de bulunduğunu anımsattım. “Bırak ailesini, adamın öteki şirketleri işine devam ediyor, kârına kâr katıyor, para basıyor…” dedi. Eğer öteki şirket aynı kişiye ait ise neden ondan alıp, diğerinin borcunu ödemediğini sordum. Sesi tekrar yükseldi “Kanun, patronu aynı da olsa şirketlerin tüzel kişilikleri nedeniyle birinin borcunun diğerini ırgalamadığını söylüyor da ondan…” Mahkemeye itirazda bulunmasını önerdim… “Bana, Kanun yolu kapalı' diyorlar, önerdikleri planı ya kabul ya da reddedecekmişim; başka bir itiraz yolum yokmuş” karşılığını verdi. GEÇİMİN YOLU OLMUŞ Telefonu kapatıp internette küçük bir gezintiye çıkınca gördüm ki konkordato isteyen sayısı pıtrak gibi patlamış. İ İnşaat sektöründe faaliyet gösteren, sektörde karşılaştığı maddi sorunları aşamayan firmalar iflas kararlarını açıkladı. İşte iflas eden firmalar 2021...İflas eden firmalar 2021!2021 yılı inşaat sektörünün önemli firmalarına iyi gelmedi. Pandemi sonrası gayrimenkul sektöründe yaşanan durgunlukla beraber, borçlarını ödemekte zorlanan 2 önemli firma iflas dalgalanmalar ve kurdaki artış gayrimenkul sektörünü zora soktu. Konut ve emlak sektöründe yaşanan olumsuz hava Garanti Koza'yı ve Neo Yapı'yı Garanti Koza2012 yılında lansmanını gerçekleştirdiği KozaPark projesiyle büyük yankı uyandıran Garanti Koza İnşaat iflas etti. 2015 yılında Esenyurt'ta inşa edileceği açıklanan KozaPark projesinden ev almak için konut satım sözleşmesi imzalayan ve sözleşme karşılığı para ödeyen binlerce kişi mağdur olduğunu dile getirdi. 2- Neo Yapıİnşaat sektöründen mimariye, statik dizayndan pazarlamaya kadar çok birimli bir yapıya sahip olan Neo Yapı Arazi Geliştirme İnşaat, sektörde yaşadığı maddi sorunları aşamayınca konkordato talebinde bulunmuştu. 2000 yılında kurulan Neo Yapı ile ilgili İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iflas kararı verildi. Kemerburgaz, Göktürk ve Bolluca'da 200 bin metrekareyi aşkın konut, villa ve iş yeri ile birçok projeyi hayata geçiren şirket iflas etti. Konkordato isteyen firmalar 2021!Nuran AYDIN/

konkordato ilan eden firmalar aydın