Türkiye Deprem Bölgesi Haritası'na göre 5.bölgede yani en az riskli bölgede yer alan Sinop'ta en son 2019 Aralık ayında 1.7 büyüklüğünde deprem oldu. Genel olarak deprem bölgesi olmayan Sinop oldukça güvenli bir şehir. Olası bir depremde yüksek risk arz eden ilçeleri ise Boyabat, Durağan ve Saraydüzü. 3. Rize İzmir’in tarihi yapılarının birçoğunun bulunduğu Konak, şehrin en eski noktalarından biri olarak İzmir’de gezilecek yerler listesinin birçok unsurunu içerisinde barındırıyor. İzmir’in en büyük ilçelerinden olan Konak’ta görülebilecek birçok şey var. Örneğin Saat Kulesi, Kızlarağası Hanı, Alsancak Garı Konutsatışları İzmir’de ilçeler üzerinden toplam olarak yüksek artış sağlamıştır. Nüfusu 1500 bin üzeri olarak İzmir, Çiğli’de 799, Menemen’de 657, Bornovada 556 ve Bayraklı’da 550 konut satışıyla bu dönemi kapatıyor. 2020 yılından İzmir’de en çok konut satış alanlarında birinci sırada Çiğli İzmirdeprem haritası 2019 verileri haberimizde TÜBİTAK kaynaklı araştırmada, İzmir merkez ile Aliağa ve Menemen'de 4'ten büyük depremler tespit ediliyor. İzmir'deki en riskli semtler İzmirNefroloji Hastane Sonuçlarını Burada Bulabilirsiniz. İzmir Nefroloji Hastaneleri ile ilgili Detaylı Bilgiler. Kurumumuz da çalışan uzmanlar için İzmir Psikolog, Psikolog izmir linkini inceleyebilirsiniz. Yaşadığınız sorunlarla ilgili daha detaylı bilgi için uzmanlarımız tarafından yazılmış olan makaleleri okuyabilir ya da 0232 4225954 nolu telefondan bilgi alabilirsiniz. İzmir Psikolog, Psikolog İzmir, izmir psikolog arıyorum VVs9EbI. 0744 Son Güncelleme 0808 Binaya ilişkin rapordaki bazı tespitler şöyle Her katta yapılan ölçümler betonarme projesi ile karşılaştırıldığında, sıklaştırma bölgelerinde sıklaştırma olmadığı gözlenmiştir. Zemin katta dükkânlar ve ağır çıkmalar olduğu tespit edilmiştir. Bu ağır çıkmalar bina için risk teşkil etmektedir. 2005’teki deprem sonrasında kolon giriş bağlantı noktalarında çatlaklar oluşmuş ve buraların epoksiyle tamir edildiği gözlenmiştir. Merdiven boşluğunda tesisattan kaynaklanan rutubetlenme olduğu tespit edilmiştir. Beton sınıfı C15 ile C17 arasındaki seviyede. Binanın temel alanının bulunduğu bölgede zemin etüdü yapılması gerekir. Zeminsel sıkıntı varsa bu sıkıntının ortadan kaldırılması yapının güvenliği açısından önemli. Raporun sonuç’ bölümünde ise şu değerlendirmeler var “Yapınız beton kalitesinin düşük olması, düz demir kullanılması, etriye aralıklarının düzensiz ve kolon kiriş bağlantılarında etriye sıklaştırılmasının yapılmaması deprem riski açısından önem arz etmektedir Bu nedenlerden dolayı, zemin etüt raporu hazırlandıktan sonra 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizinin yapılmasının yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple, gerekli ortak kararı almanız durumunda Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Uygulama Merkezi ile irtibata geçerek zemin etüdü ile beraber performans analizi yaptırmanızı tavsiye ediyoruz.” Doğanlar Apartmanı hakkındaki rapora göre ise, bina 1990 yılında 1975 tarihli deprem yönetmeliğine göre yapıldı. 27 Şubat 2018 tarihli raporda şu tespitler var Depremler ve zemindeki sıvılaşmadan kaynaklı olarak zemin kattaki dükkânlarda kapı sıkışması ve deformasyon; dükkân zeminlerinde bombeleşmeler, birinci kat balkonlarında gözle görülecek seviyede sehim, ayrılma ve deformasyon, iki bina arasındaki deprem dilatasyon derzinde deformasyon, kopma, dökülmeler, dış cephede sıva çatlağı ve dökülmeler tespit edildi. Bazı kolonların birleşme noktalarında sıkılaşma var. Raporun sonuç bölümünde ise şu değerlendirme yapılmış “Yukarıda belirtmiş olduğumuz risk unsurları yapı güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bu nedenle, 2007 deprem yönetmeliğine göre binanızda belirlenen risklerin yapı açısından tehlikeli bir durum olup olmadığının netleşmesi için, performans analizinin ve zemin etüt çalışmasının yapılmasının yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple, 6306 sayılı kanun gereği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki verdiği kurum ve kuruluşlara giderek binanızın risk tespitini yaptırmanızı ve gerekli tedbirlerin alınmasını tavsiye ediyoruz.” Rızabey Apartmanı, yakın bir zamanda güçlendirilmiş! Yakınlarının enkazdan çıkarılmasını umutla bekleyen vatandaşlar, bu binanın 4 yıl önce deprem onarımını yapan firmanın yetkililerinin yargı önünde hesap vermesini istiyor. Annesi Nuran Sarıbaşı bu enkazda kaybeden ve babası Mehmet Sarıbaş’tan umutlu bir haber bekleyen Volkan Sarıbaş, “Hani bu bina depreme karşı güçlendirilmişti? Bunlar acil yargılanmalı, cezalarını çekmeli” diyor Deprem uzmanları, depremde yıkılan binaların bulunduğu bölgeyi gevşek zemin’ olarak tanımlıyor. Su seviyesinin yüksek olduğu, genellikle eski bataklık veya tarım alanı olan bölgelerde depremin yıkım gücünü artıyor. Bayraklı’da yıkılan bir apartmanın 200 metre yakınındaki, yaklaşık 20 dönümlük boş arsayı görüntüledik. Burası üç metreyi bulan sazlıklar, yeşil otlarla kaplı. Zemindeki toprak ise gayet ıslak ve yumuşak. İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Ziyadin Çakır bu toprak yapısını şöyle yorumladı “Bayraklı’nın bulunduğu yer bir dere ağzı, delta. Eski bir bataklık. Görüntüler de bunu gösteriyor. Zeminde su seviyesi yüksek. Dolayısıyla zemin sıvılaşmaya çok müsait. Kumlu, killi bir zemin. Deprem açısından en riskli yapı. Yıkım etkisi çok güçlü olur. Orada insan yaşamı olmasa, o toprağı kendi haline bıraksanız tamamen bataklık olur. İşte gevşek zemin’ dediğimiz yapı tam anlamıyla bu. Ölümcül tehlikeli.” Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Osman Bektaş da şunları söyledi “Bu tür zemin depremin tahrip gücünü kat kat arttırır. Biz buna zeminin deprem büyütmesi’ diyoruz. Bu tür zeminlerin doğal etkisi bu.” Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, riskli binaların yıkım prosedürünü şöyle açıkladı “İlçelerdeki binaların risk durumları, Çevre İl Müdürlüğü tarafından tespit edilip ilçe belediyesine bildiriliyor. Yıkımı belediye yapıyor. İlçe belediyesi yıkmazsa, İl Çevre Şehircilik Müdürlüğü suç duyurusunda bulunuyor. Valilik kanalıyla takip ediliyor.” Raporların verildiği dönemde Bayraklı Belediye Başkanı olan Hasan Karabağ, Hürriyet’e şunları anlattı “Biz 2009’un sonunda Bayraklı Belediyesi olarak Deprem Etüd Merkezi kurduk. Bu merkezde Amerikan kökenli, ses dalgalarıyla çalışan, son teknoloji yöntemler kullanarak binanın beton ve demir donatılarının durumunu bize veren cihazlar kullandık. Vatandaşlar çok cüzzi bir ücret karşılığında binalarını kontrol ettirebiliyorlardı. Hatta açılışını rahmetli Prof. Dr Ahmet Mete Işıkara yapmıştı. Bir cuma günü İzmir’deki bütün camilerde vaazın konusu depremdi. 10 yılda 20 bin üzeri binanın analiz testleri yapıldı. Yüzde 57’si çok riskli, yüzde 5’i risksiz yapı çıktı. Diğerleri de farklı risk durumundaydı. İlgili mevzuata göre bizim verdiğimiz raporlar tespit ve tavsiye niteliğinde. Etüd Merkezi’nde yapılan tespitten sonra, vatandaşları nihai ve bağlayıcı rapor için 9 Eylül Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne yönlendiriyorduk. Yani özel doktor gibiydik. Tespit ve teşhisi yapıp ilgili resmi birimlere yönlendiriyorduk. Yine mevzuata göre yıkım ve mühürleme yetkimiz yok. Yetki ilgili bakanlık birimlerinde.” İzmir deprem son dakika Bayraklı Son dakika İzmir haberleri… İzmir’de kar yağacak mı 2022 sorusunun yanıtı araştırılıyor. İzmir kar yağan yerler ilçeler merak ediliyor. İzmir kar yağışı detayları ortaya çıktı. İzmir’in yüksek kesimlerine kar yağdı. İzmir’in rakımı yüksek olan ilçelerinde kar yağışı gece saatlerinde başladı. İzmir’in yüksek kesimlerine yağan karın ardından kartpostallık manzaralar ortaya çıktı. İzmir’in Kiraz ilçesinin bazı bölgelerine ve Ödemiş Bozdağ’ın zirvelerinde kar yağışı etkili oldu. Kiraz ilçesinin bazı mahallelerine ve bölgelerine yağan kar sebebiyle bu bölgelerde bulunan okullarda eğitime 1 gün ara verildiği bilgisi paylaşıldı. İzmir’e kar yağacak mı, İzmir kar yağıyor mu 2022 soruları da yanıt buldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde soğuk hava uyarısı yapmasının ardından ülkenin farklı kesimlerinde kar yağışı etkili oldu. İzmir’in yüksek bölgelerinde de kar yağışı gece saatlerinde başladı ve kesintisiz sürdü. Kiraz ilçesi ile birlikte Ödemiş Bozdağ’ın zirveleri de beyaz örtüye büründü. İzmir’de kar yağacak mı 2022 İzmir’de 2022 yılı Ocak ayı itibari ile bugün de kar yağacak. İzmir’in yüksek kesimlerinde kar yağışı yer yer devam ediyor. İzmir’in Kiraz ve Ödemiş ilçelerinde etkili olan kar yağışının yakın ilçelerin yüksek kesimlerinde de etkili olması bekleniyor. İzmir’de kar yağışının bazı bölgelerde önümüzde günlerde de devam etmesi bekleniyor. İzmir kar yağan yerler ilçeler 2022 İzmir’de kar yağan yerler ve ilçeler arasında Ödemiş ve Kiraz ilçeleri var. Ödemiş’in Bozdağ bölgesi beyaz örtüye büründü. Kiraz’da ise birçok bölgede kar yağdı. Kiraz Kaymakamlığı eğitime 1 gün ara verildiğini duyurdu. Kaymakamlık tarafından yapılan duyuruda, kar yağışı sebebiyle Kiraz İğdeli, Akpınar, Cevizli, Doğancılar, Umurlu ve Örencik - Zeybekler okullarında güvenlik nedeniyle, İlçe Hıfzıssıhha kurul kararı ile eğitime bir gün ara verildiği ifadeleri kullanıldı. Son zamanlarda Akdeniz'de yaşanan depremler daha önce de bölgede gerçekleşen İzmir depremi İzmir halkını tedirginliğe itiyor. Peki, İzmir'de deprem riski olan semtler hangileri? İşte İzmir deprem haritası 2022 İZMİE DEPREM HARİTASI 2022Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, 2020 yılında İzmir için kritik bir uyarıda bulundu. Murathan, İzmir’de 7,0 büyüklüğünde deprem üretebilecek 13 fay hattımız var’ Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, İstanbul depreminin ardından önemli açıklamalarda bulunarak, İstanbul’da bir fay hattı varken, İzmir’de 13 ayrı fay hattının olduğuna dikkat çekti. Murathan, kıyı bölgelerinin risk altında olduğunu, söz konusu 13 fayın önemli bir kısmının kent yerleşiminden geçtiğini bir çoğunun kent merkezinden geçtiğine dikkat çeken Murathan, İstanbul depremi kadar İzmir’in de konuşulması gerektiğini söyledi. Murathan, “İstanbul’da deprem üretme potansiyeli olan şimdi tek bir fay hattımız var; Kuzey Anadolu Fay Hattı. Bunun İstanbul segmenti. İzmir’de 7,0 büyüklüğünde deprem üretebilecek 13 fay hattımız var. Bunlar güncel, aktif, diri fay dediğimiz deprem üreten faylar. İzmir aslında tektonik bir kent yani bir fay kenti. İzmir’de 13 fayın önemli bir kesimi kent yerleşiminin içinden geçiyor” diye konuştu.ALÜVYON ZEMİN ÜZERİNE KURULAN HEMEN HEMEN TÜM İLÇELER RİSK ALTINDA’Şu anda İzmir’in kıyıyla bağlantılı güncel alüvyonlar üzerinde kurulan hemen hemen bütün ilçelerinin risk altında olduğunu söyleyen Murathan şunları söyledi“Özellikle bu ilçelerimiz; Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı ve aynı şekilde Menemen. Denizle bağlantılı olan ve gevşek zeminler diye tanımladığımız, bizim alüvyon zeminler üzerinde kurulu olan kentler daha risk altında. Daha sağlam kaya üzerine kurulu olan kentler, yerleşim yerleri, daha az risk taşıyor. Bu risk haritalarının oluşturulması talep edilmiş ve bunların ivedi olarak çıkartılması ve yapı inşaat sistemi ile haritalar üzerinde kurgulanması tasarlanmış. Temel riskler, alt yapı riskleri tanımlanmış, enerji hatları, trafo merkezleri ile doğal gaz hatlarının özellikle aktif fay hatlarının geçtiği yerlerdeki kesişme noktalarında özel güçlendirme projelerinin yapılması talep edilmiş.”Jeoloji Mühendisleri Odası olarak İzmir’in depreme hazırlıklı olmadığını düşündüklerini belirten Murathan, “İzmir deprem master raporunun yani 99’da hazırlanan raporun, şu anda revize edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Günün koşullarına uyarlanması gerektiğini ve bu raporun üzerine bir afet planlaması yapılması gerektiğini düşünüyoruz” DEPREM RİSKİ OLAN SEMTLERİzmir deprem riski olan semtler hangileri? İzmir deprem haritası 2022 verileri haberimizde...TÜBİTAK kaynaklı araştırmada, İzmir merkez ile Aliağa ve Menemen'de 4'ten büyük depremler tespit ediliyor. İzmir'deki en riskli semtler Bostanlı, Alaybey ve projeyi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi TÜBİTAK'la birlikte İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin DAUM Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, İzmir Metropolü ile Aliağa ve Menemen'de 16 noktaya deprem kayıt istasyonu kurulduğunu 4 milyon TL'ye mal olacağını ifade eden Zafer Akçığ, 4'ten büyük depremleri tespit etmeye başladıklarını, elde edilecek sonuçların 3 yıl sonra rapor halinde resmi kurumlara verileceğini alanındaki depremleri kayıt altına almakla kalmadıklarını söyleyen Akçığ, suni depremler de yarattıklarını ve inceleme yaptıklarını ifade deprem açısından en riskli 20 yer arasında İstanbul ve İzmir'in yer aldığını bildiren Akçığ, ''İstanbul'da dış kaynaklı deprem incelemesi yapılıyor ama İzmir'deki yerli kaynak kullanılarak yapılan en büyük inceleme olacak'' diye BÖLGEDE NE KADAR HASAR OLUŞUR?Projenin ana hedefinin deprem tarihini belirlemek olmadığını kaydeden Zafer Akçığ, ilk amaçlarının İzmir merkez, Aliağa ve Menemen'i yıkılmaktan kurtarmak olduğunu bölgesinde meydana gelebilecek herhangi büyüklükteki bir depremin yaratacağı hasarı tespit etmek istediklerine dikkati çeken Akçığ, şöyle konuştu"Depremin tarihini tahmin edemeyeceğiz ama elde ettiğimiz veriler zaman içinde tarihi tahmin etmeye yönelik çalışmalarda da kullanılabilir. Seferihisar'da büyüklüğündeki bir deprem, Bayraklı Manavkuyu'daki 300 binada hasara yol açabiliyor. Hangi depremin hangi bölgede ne kadar hasar verebileceğini ortaya koymaya çalışacağız. Buna göre yeni kent planları yapılabilir."4 ÖNEMLİ FAY"İzmir'de 7 veya daha üstündeki büyüklükte deprem olmaz" yaklaşımının doğru olamayacağını söyleyen Prof. Dr. Akçığ, kentte tehlike arz eden 4 önemli fay bulunduğunu RİSKLİ SEMTLERSeferihisar-Karaburun, Tuzla, İzmir ve Foça faylarının tehlikeli olduğunu belirten Akçığ, kentte deprem açısından en riskli yerleşim yerlerinin Bostanlı, Alaybey ve Mavişehir gibi deniz kenarı düz alanlar, en güvenli yerleşim yerlerinin ise dağlık kesimler olduğunu söyledi. Sağlık Bakanı Koca'nın, İstanbul, Ankara ve İzmir'deki koronavirüs vakalarının dağılımını haritalarla göstermesinin ardından en tehlikeli ilçeler de ortaya çıktı. Koronavirüs İstanbul’da nüfusun yoğun olduğu Bakırköy, Bağcılar, Beşiktaş gibi semtleri kuşatırken, Adalar, Silivri gibi uzak noktalar şanslı. Ankara’da Keçiören ve Yenimahalle’de, İzmir’de ise en büyük yoğunluk Konak’ta. İşte Türkiye'nin 3 büyükşehrinde en riskli ilçeler... İçişleri Bakanlığından dün yapılan açıklamada 45 ilde toplam 156 yerleşim yerinde karantina uygulaması yapıldığı duyuruldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın önceki akşam yaptığı açıklamaya göre ise koronavirüs vaka sayısının yüzde 60'ı İstanbul'da. Sağlık Bakanlığı'nın vaka haritasında İstanbul'da hastalık, yapılaşmanın sık, yeşil alanların az olduğu ilçelerde ve sahil kesiminde YAKASINDA VAKA DAĞILIMIAvrupa Yakası'nda, vaka dağılımı Büyükçekmece ilçe merkezini geçtikten sonra, yazlıkların yoğun, kış nüfusunun düşük olduğu Kumburgaz'a doğru hızla azalıyor. Kamiloba, Celaliye, Selimpaşa, Silivri hattında hastalık yok denecek noktaya yaklaşıyor. Avrupa yakasının düşük risk gruplu bir başka ilçesi ise kırsal kesime yayılan Çatalca. Koronavirüs, çok sayıda köyün yer aldığı, ilçe merkezinde de yerleşimin şehre göre nispeten seyrek olduğu Çatalca'yı şimdilik pas geçmiş doğru çıkarken son yıllarda yıldızı parlayan Arnavutköy de salgının ele geçiremediği ilçelerden biri haline gelmiş. Nüfusu hızla artan Başakşehir'e, yapılaşmanın seyrek, yeşil alanların kent merkezine göre hayli fazla olması nedeniyle tam sokulamamış İLÇELERE TEHDİTEsenyurt, Küçükçekmece, Avcılar, Bağcılar, Esenler, Bahçelievler, Bayrampaşa, Bakırköy, Zeytinburnu ve Güngören'daki yoğun yerleşim merkezlerinden beslenen koronavirüs, tarihi yarımadayı da kucaklayıp, Beşiktaş, Beyoğlu ve Şişli üzerinden Rumelihisarı'na kadar kabus gibi yayılmış. İkinci köprüden sonra azalan yapılaşma Boğaz'ın buradan Karadeniz'e kadar uzanan bu kesiminde hastalığa geçit vermemek için Boğazı'nın Anadolu yakası da benzer bir görüntü sergiliyor. Beykoz'dan Karadeniz'e kadar uzanan hat, Riva, Şile, Polonezköy'e şimdilik kuvvetli risk bölgesi olmaktan çok AZ ADALAR'DAHastalığın yayılması, Kavacık'tan sonra güneye doğru yoğunlaşıyor. Anadolu Yakası'nı Üsküdar, Kadıköy, Ümraniye, Ataşehir ve Maltepe üzerinden Sabiha Gökçen Havalimanı'na kadar tehdit ediyor. Bu yakada, Silivri gibi İstanbul'un sınır ilçesi Tuzla da riski uzak tutmayı bir de Adalar var. Faytonlar kaldırılınca canhıraş kalabalığın elini ayağını çekmesi Adalar'a büyük ikramiye olmuş. İstanbul'un koronavirüs haritasında hastalığı işaret eden renkli noktacıkların en az görüldüğü ilçe bu sayede Adalar BİN HASTABaşkentte bine yakın Kovid-19 hastası bulunuyor. Ankara'nın merkez sayılabilecek Kızılay, Cebeci, Mamak ile Çankaya'nın özellikle Öveçler ve Oran arasındaki bölgesinde hasta yoğunluğu bulunsa da, bunların ciddi vaka sayısı fazla değil. Buralarda testleri pozitif çıkmış ancak fazla şikayeti olmayan ve evde gözlem altında tutulan kişiler bulunuyor. Keçiören ve Yenimahalle'de ise hem yoğunluk çok hem de kritik vaka sayısı Çayyolu ve Yaşamkent tarafında ise yoğunluk yok denecek kadar az. Ankara'nın merkez ilçelerinde durumu kritik vaka sayıları, "Etimesgut 4, Yenimahalle 9, Çankaya 6, Mamak, 1, Keçiören 5, Sincan 1" olarak biliniyor. Altındağ, Pursaklar ve Gölbaşında ise durumu ciddi vaka sayısı KIYI ŞERİDİ KIRMIZIKoronavirüs salgınının İstanbul'un ardından en çok etkilediği il olan İzmir ise diken üstünde. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıkladığı rakamlara göre İzmir'de koronavirüse yakalananların sayısı bin 500'e ulaşırken, özellikle kıyı şeridinde yer alan ilçelerin salgından daha fazla etkilendiği dağılım haritasında en büyük yoğunluğun Konak ilçesine bağlı Mithatpaşa Caddesi ile Karabağlar ilçesine bağlı İhsan Alyanak Mahallesi arasında olduğu görülüyor. Güzelyalı, Göztepe, İnönü Caddesi, Eskiizmir Caddesi, Bozyaka, Hatay ve Üçkuyular'ı kapsayan alanda çok sayıda koronavirüs vakası ve virüse bağlı ölümün yaşandığı dikkat Mavişehir, Çiğli ve Menemen'de de vaka sayıları yüksek. Gaziemir, Aktepe ve Buca'da ise yoğun nüfusa rağmen virüse yakalanan sayısı daha az. Bornova ve Bayraklı'da daha seyrek şekilde görülen vakalarla birlikte yaşanan ölümlerin de daha az olduğu görülüyor. Güncelleme 09/04/2020 2026 İzmir'de yıkıma neden olan depremin ardından vatandaşlar evlerini değiştirmek istiyor. Yaklaşık konutun ağır hasarlı olduğu kentte ev bulmak zorlaştı. Kiraların yüzde 30 oranın artış gösterdiği belirtildi. İzmir Seferihisar açıklarında 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki yıkıcı depremin ardından özelikle Bayraklı ilçesinde yaşayan vatandaşlar güvenli konut arayışına girdi. Evlerinin depreme karşı riskli olması nedeniyle yer değiştirmek isteyenler, İzmir'de taşınacak boş kiralık konut bulamamaktan yakınıyor. Depremle birlikte Bayraklı ve Bornova'da hasarlı bina sayısının arttığını dile getiren İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, hasarsız da olsa yüksek katlı apartmanlarda yaşayanların evlerini değiştirmek istediğini söyledi. ''YÜZDE 30'A YAKIN KİRA ARTIŞI OLDU'' İzmir'de ciddi anlamda ev karmaşası yaşandığını anlatan Güleroğlu, "Herkesin aynı anda ev aramaya başladığı andan itibaren bulunan evlerin fiyatları yükseldi. Kirası 2 bin lira olan evler 3 bin lira, 3 bin lira olanlar ise 4 bin liraya yükseldi. İnsanlar yine Bornova ve Bayraklı'da oturmak istiyor ama daha düşük katlarda oturmak istiyorlar. Hem işleri hem ailelerinin orada olmasından kaynaklı diğer ilçeler çok tutulmuyor" dedi. Mal sahiplerinin kiraları artırmasının yanı sıra depremzedelerin de fiyatlarda yükselişe neden olduğunu aktaran Güleroğlu, şöyle devam etti "Bir depremzede 3 bin liraya bulduğu evin başka bir depremzede tarafından 3 bin 500 liraya tutulduğunu söyledi. Bu artışlar kendiliğinden oluştu. Arzın talebi karşılayamaması, arayışların Bayraklı ve Bornova'da olmasına bağlı olarak ciddi sıkıntılar oluştu. 6 bin konutta hasar var. Yıkılan, yıkılmak üzere olan ve ağır hasarlı yaklaşık 4 bin 500 hane bulunuyor. Daha orta ve az hasarlı konutlar da var. Bu korkuyu yaşayanlar evlerini değiştirmek istiyor. Atatürk Mahallesi, Buca, Karabağlar, Bozyaka, Hatay bölgesi daha çok tercih ediliyor. Zemin kayalık olduğu için Evka 2 gibi yerler de daha çok tutuldu. Yüzde 30'a yakın kira artışı oldu. Müstakil evlerin bulunduğu Evka konutlarında yüzde 35'lik artışlar görüyoruz. Özellikle müstakil tek ve iki katlı yerlerde bu daha fazla görülüyor." FIRSATÇILAR ARTTI Evi depremde orta hasar aldığı için uzun süre ev arayan vatandaşlardan Yusuf Karakaş, 1 ay içerisindeki büyük fiyat farkına dikkat çekerek uzak bir bölgeye taşınmak zorunda kaldığını ifade etti. En az 10 gün boş kiralık daire aradığını anlatan Karakaş, "Ben Çiğli Ataşehir'de oturuyordum. Evimiz orta hasar aldı, panik yaşadık. Kiralık ev bakmaya başladık. Karşıyaka, Bostanlı, Nergiz'de kiraların fahiş fiyatlara yükseldiğini gördük. Bin 500 lira olan kiralık daireler, 2 bin, 2 bin 500 liraya kadar çıkmış. Bu nedenle kendi bütçemize göre daha uzak bir semti seçmek zorunda kaldık. Çiğli'den Menemen Seyrek tarafına taşındık. Yaklaşık 15-20 kilometre daha uzağa geçmek zorunda kaldık. Bu da ekstra zorluk oldu bizim için. En ucuz olan yeri seçtik ister istemez" dedi. '''İŞİNE GELİRSE' DEDİLER'' Bazı ev sahiplerinin de durumu fırsat bilerek deprem sigorta bedelini de kiracıya ödettirmeye çalıştığını öne süren Bayram Ünlü ise şunları söyledi "Oturduğum ev orta hasarlıydı. Ev aradım. Memur kefil isteyen oldu. Elektrik, su aboneliğini alabilmem için deprem sigortasını da sen yaptıracaksın' diyen ev sahipleriyle karşılaştım. Kabul etmeyince, 'işine gelirse’ dediler. Toplam 8 ev gezdim. Eskiden daha çok boş ev vardı. Taşımacılık firmaları da telefonda anlaştığım fiyattan daha fazlasını istedi."

izmirde depremde en güvenli ilçeler